Yazmayı unutmuş yaşlı bir teyze gibi hissediyorum. Ya da nine mi demeliyim bilmiyorum. Süslü sözler yerini almıyor kelimeler bir biri ardına koşusturmuyor. Zamanla herşey değişiyor. Kimimizin dış görünüşü, kimimizin hayata bakış açısı, kimimizin ikinci yüzü şap diye oturuyor üstüne.
Bahr'ın son demlerindeyiz, ondan sonbahar diyorlar ya! Bana sorsaydılar eğer bahar'ın son-u olmasın derdim. Ya da ilk'i.. Ama ikisini de başka seviyor insan demi.. kimimiz ilkbahar'a aşık, kimimiz son'a. Ben doğumum nedeniyle sonbahar kızıyım. Ama çok hızlı üşüdüğüm için pek sevemiyorum. Aslında tam benlik mevsim! pastel renkler insanlara ne güzel yakışıyor. Sonbaharın rengini seviyorum evet ama sonbahara başında ki son yüzünden sevmiyorum sanırsam. ( içses dürtüp duruyor beni, son'la ne alıp veremediğin var diye, sanki bilmezcesine.. ) Sonbahar'da yapılacaklar diye sıralama yapmalıyız, en çok kahveleri veya çaylarımızı alıp kitaplarımıza koşalım, sinemaları dolduralım, bir sürü yabancı dizi/kore dizi/türk dizi izleyelim zaten ölüceğiz. Ölüp gideceğiz en azından birşeyler yapalım.. son'u geçince herkes istediğini yapmakta özgür zaten. :p
saçmalamak tam bana göre birşey sanırsam, annem duysa kızar bana! bu saçmalamaları hele ki arka fonda çalan Yaşar-Gel Benimle'ye bağlamıyayım evet evet.
şimdi gideyim çayımı alayım, kapıyı açayım o sıcak-soguk arası esintiyle nefes alıp vereyim. Sonra yine saçmalarım sonucta. Güzel şeyler paylaşıcağız sevgili blog'um.
Görüşmek üzere. :)
son'suz kal/mayalım ya!, mutlu kalın.
Sevgiler.
ryhnates.
0 yorum:
Yorum Gönder