5 Temmuz 2013 Cuma

keşke beni böyle güzel sevmesen..



"Kulağını kalbime koyup dinlesen rahatsız olursun. Ben kaldıramıyorum artık." dedi ve hiç gitmediği o kentin sokaklarını dolduracak kadar ağladı adam. Bir zamanlar “Senin sevgin bulut gibi; ağırlıksız." dediği şeyi taşıyamıyordu artık. Kadın ise o gece kendi bile şaşıracak kadar soğukkanlı idi. Birkaç saniyelik bir duraksamadan sonra; “Sen erkeksin, güçlü ol. Ağlama." diyebildi yalnızca. Halbuki güçsüz olan, zavallı olan kendisiydi. O adam ağlayabildiği için güzeldi, bunları hissedebilecek kadar koca yürekli olduğu için iyiydi. Kadın ise kendine verdiği sözleri tutmakla meşguldü. Ağlamayacaktı artık, kimseye aczini göstermeyecekti. Sonra ağlamayı bile elinden aldıkları için o adamlara küfretti. İşlerin bu kadar karışık olmasına küfretti. Kendine küfretti. İçinden. İnsanın hiçbir şey istemeye takati olmaz ya bazen, tam öyleydi. Dedim ya, soğukkanlı idi o gece kadın. Yaşananlara değil de o adamın üzülmesine üzülmüştü. Sesinin o tonunu duymak istemiyordu. O hiç üzülmesindi. Telefonu kapatırken; "Keşke beni böyle güzel sevmesen." diye geçirdi kadın içinden.

0 yorum:

Yorum Gönder