24 Ekim 2020 Cumartesi

İzledim - The Haunting of Bly Manor / Bly Malikânesi - 2020 - Yabancı #Dizi


Tür: Korku, Dram, Gerilim 
Yaratıcı: Mike Flanagan 
Bölüm Sayısı :
Yayın Yılı: 9 Ekim 2020 
Ülke: ABD 
Kanal : Netflix 
Başroldekiler: Victoria Pedretti , Oliver Jackson-Cohen , Henry Thomas , Amelia Eve , T'Nia Miller , Rahul Kohli , Tahirah Sharif , Amelie Bea Smith , Benjamin Evan Ainsworth 


 Konusu;
The Haunting of Hill House'un antoloji türündeki devam halkası olan The Haunting of Bly Manor, iki çocuğa bakmak için eski bir konakta işe başlayan genç bir kadının hayatına odaklanıyor. Henry James’in Turn of the Screw romanından uyarlanan dizide,  Victoria Pedretti, Oliver Jackson Cohen, Kate Siegel, Henry Thomas gibi ilk sezonda yakından tanıdığımız isimler yer alıyor. Pedretti, iki sıra dışı çocuğa bakan bir eğitmen olan Dani'ye hayat verirken Jackson Cohen, konakta yaşayan çekici genç bir adamı canlandırıyor. 



Yorumum; 
Tepedeki ev dizisinin devamı olan bu dizi beni çok korkutmadı. ( Tepedeki evde daha gerilmiştim. ) Bu tür diziler kitaptan uyarlandığı için sonu gelmeden anlamak biraz zor oluyor. Dani, önceki bölümde nişanlısını kaybetmişti ve bu devam niteliğinde olduğu için her aynaya bakışında onun o anını görürdü. Kaçmak uzaklaşmak için bir iş arayışına girmişti. Evet uzak bir köy'de bir malikanede 2 çocuğa bakıcılık ve öğretmenlik yapacaktı. Kabul edilip gittiğinde orayı ve çocukları çok sevmişti. Ama geceleri garip şekilde birşeyler olmaya başlamıştı. Olan şeyler için sonu beklemek biraz zordu. Dizi bazen çok sıktı. Sonuna geldiğimizde, her gece evin merdivenlerinin sol kanatından bir kadın yüzü silinmiş birşekilde evin önündeki göle gider ve tekrar geri gelirmiş ( ya da tam tersi. ) Bu kadın önüne gelen herkesi boğazından tutup öldürürmüş. Ve ruhu o köye hapsolurmuş. Ve zaman geçtikçe ruhların yüzleri silinirmiş ve herşeyi unuturmuşlar. Tabi bu lanet nerde başlamış. Öncesinde o malikanede 2 genç kız oturuyormuş anneleri babaları öldükten sonra bu iki genç kızı zenginliği için evlenmek isteyen erkeklerle doluymuş. Ama büyük kız zekiymiş. Bu şekilde olmayacak diye, uzak köyden kuzenini çağırıyor. Büyük olan zeki, küçük olanda güzel olunca.. İlk kuzen küçük kız kardeşle tanışır büyük kız bunu izler işe yararlılığını gördükten sonra tanışır. Ve kız kardeşlerinin planı doğrultusunda büyük kız ile kuzen evlenir. Zamanla birbilerini severler ve bir kızları olur. Kızları çok küçükken büyük kardeş ince hastalığa yakalanır. Ömrünün 1-2 ay kaldığını söylerler ama büyük kardeş o kadar inatçıymışki azrail bile her gece gelip kapısından dönermiş. Öyle böyle derken 5-6 sene geçiyor hala hasta kız kardeşi hem ona hemde evdekilere bakıyor. Kuzen küçük kardeşe ilgi duyuyor falan. Bunlar evlenmek istiyorlar ama abla ölmüyor.Küçük kardeş dayanamıyor ve ablasının agzını kapatarak öldürüyor. O inatçı ruh malikaneyi bırakmıyor. Ve kız kardeşini oda boğarak öldürüyor. Köyde salgın çıkıyor herkes ölüyor ama ruhları köye hapsoldugu için o malikanede kalıyor. Büyük kızın ruhu gölden çıkıp yatak odasına doğru gidip kızını görmek için her gece oraya gidiyor. Boş yatak bulunca tekrar geri dönüp göle gidiyor ve anılar içinde gidip geliyorlar. Dani onun ruhunu kendisine davet edince, lanet bozuluyor. Herşey herkes kurtuluyor. Ruhlar yok oluyor.. Ama Dani'nin içindeki ruh öfkeli ve inatçı olduğu için Dani'yide o gölün derinliklerine götürüyor.. Ve daha fazlası için izleyebilirsiniz. :)
Önceki bölüm yorumum şurda dursun :)



8 Ekim 2020 Perşembe

İzledim - Enola Holmes - 2020 #Film


Tür: Suç , Aksiyon , Macera 
Öykü: Nancy Springer 
Yapımcı: Mary Parent 
Süre : 2 sa. 3 dk. 
Başroldekiler: Millie Bobby Brown,Henry Cavill,Sam Claflin 

 Konusu; 
 Enola'nın annesi kaybolur. Bu durumda Enola onu yok sayan ağabeyleri Sherlock ile Mycroft'tan yardım ister. Sherlock ve Mycroft bu olayı çözerken Enola'yı uzaktaki yatılı bir okula gönderme kararı alırlar. Ancak Enola oradan kaçacaktır. İlk gideceği yer de Sherlock Holmes ile birlikte çeşitli vakalarda çalışan dedektif Lestrade olacaktır. Olaya dahil olmak isteyen Enola, Sherlock ile tam bir saklambaç oynamaya kalkışacaktır. 

 Yorumum; 
 Bu tarz filmleri çok seviyorum. Sürükleyici ve bir o kadar da heyacanlı. Oyuncuların başarılarını saymaya gerek bile yok. :) Enola çok başarılı ve bir o kadar da zeki. Annesi onu okula göndermemiş ama herşeyiyle ilgilenmiş, öğretmiş. Kaç yıl boyunca annesiyle yaşadığı için annesinin ortadan bir günde kaybolması onu şaşırtır. Ama ipuclarını birleştirerek annesini bulma yolunda iken, bir lord'u kurtarır ve macera başlar. Türkiye dağıtımını Netflix üstlenmiş, oradan izleyebilirsiniz. :) Tavsiyemdir.



5 Ekim 2020 Pazartesi

İzledim - Clean with Passion for Now - Kdrama #Dizi



Tür: Romantik, Dram , Komedi 
Senarist: Aaengo (i) , Han Hee-Jung Yönetmen: Noh Jong-chan
Yapımcı: Jtbc , Park Jun-Seo , Kim Joo-suk 
Bölüm Sayısı : 16 
Yapım Yılı: 2018 
Dili: Korece 
Ülke: Güney Kore 
Başroldekiler: Kim You-jung,Yun Kyun-sang,Song Jae-lim 


 Konusu; 
Mysophobia (mikrop korkusu) olan bir adam (Yoon Kyun-Sang) ile kirliliğe aldırmayan bir kadının (Kim Yoo-Jung) arkasındaki aşk hikâyesini konu almaktadır.

 Yorumum; 
Biraz geç kalınmış bir dizi oldu benim için. Şu sıralar Türk televizyonlarında bolca izlediğimiz temizlik konulu diziler gibi bu da ilgimi çeken bir diziydi. Konusu üstte yazdığı için çok anlatmaya gerek aslında. Ben çok sevdim çoğu bölümlerini gülümsemekten agzım acıdı bile diyebilirim. Bizde genelde temizlik hastası olan kadınlara aşına olduğumuz için bir erkek olunca beni daha da çekti. Geleneksel kore dizilerinden di. Yine zengin erkek fakir kız mantığı vs. Bu tür hastalıkların çocukluktan geldiğini ve yenmek için çocukluğa inilmesi gerektiğini gayet net açıklamışlar. Sevdim, iyi ki izledim. Sizde izleyin. :)



29 Eylül 2020 Salı

Neden Ambalajlı Süt?

 

Çocukluğumda en sevdiğim şeylerden biri de  ben okuldan geldikten sonra yemeğimi yerken kapının çalması, sütçünün gelmesi ve annemin tencerelere doldurttuğu sütü kaynatmasıydı.  Niye derseniz, mis gibi tazecik sütü kaynadıktan sonra ılıtıp lıkır lıkır içmeyi çok severdim. Her ne kadar kaymağını ayırsam da o kaymak sonra birikir, kahvaltıda balla kavuşur, ekmeğime konardı. 

 

Sonra aradan yıllar geçti. Ben büyüdüm. Haliyle biraz azalttım süt içmeyi. Ama yine de hiç vazgeçmedim süt sevgimden. 

Eskisi gibi sütçü gelmiyor kapıya ama her yerde açıkta satılan süt görmeye başladım.  Neredeyse her köşe başında açık süt bidonları var. Her ne kadar kaynamış sütü bardağa koyup ılıttıktan sonra içmeyi özlesem de açıkçası ben açık süt almıyorum. Çünkü güvenemiyorum. Sizde de öyle mi? 

Açık sütlerin nereden geldiğini tam bilmiyorum. Bunca virüs, bakteri, mikrop ortalıkta dolaşırken ben bu sütleri güvenip alamıyorum. Bu konuda biraz araştırma da yaptım. Açık süt hakkında öğrendiklerim bu konudaki şüphelerimi haklı çıkardı. 

 

Öncelikle en şaşırdığım nokta şuydu; açık süt aldığımızda evde kaynatırken besin değerinde ve vitaminlerinde ciddi kayba neden oluyoruz. Zaten çocuklar ve yaşlılar sütü özellikle besin değeri için tüketiyor. Onu  da neden kaybedelim ki?  Ayrıca ambalajlı UHT ve pastörize sütler kontrollü bir şekilde ısıl işlemden geçtiği için besin değerini korurken, insan sağlığına zararlı mikrop ve bakterilerden arındırılıyor. Ama açık sütler denetlenmediği için bu sağlık riski hep var. Çok ürkütücü!

 

Bir de “ısıl işlem” kulağıma biraz garip gelmişti ki onu da araştırdım. Isıl işlem dediğimiz şey zaten tüm dünyada insan sağlığına zarar verme potansiyeli yüksek mikroorganizmaların sütten uzaklaştırılması amacıyla uygulanan bir teknolojik yöntem. Bu yöntem esnasında sütlere katkı maddesi de eklenmiyor. Ayrıca Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği diye bir tebliğ var ve sütler bu tebliğe uygun olarak ısıl işlemden geçiriliyor. Tabii bir de işin teknolojik boyutu var. Isıl işlem olarak kullanılan pastörizasyon ve UHT teknolojileri, tüm dünyada kullanılan, sağlık otoriteleri tarafından da kabul edilmiş en ileri teknolojiler. Teknolojiye güvenmenin ve kendi faydamıza kullanmanın güzel bir örneği yani süt meselesi.

Ben bu nedenlerle ambalajlı sütleri tercih ediyorum anlayacağınız. Zaten açık süte en başında soru işaretiyle yaklaşırken, şimdi bu araştırmalarımla tamamen uzaklaştım, ambalajlı pastörize ve UHT sütlere güvendim. Eğer hala soru işaretleriniz varsa lütfen konuyu burada bırakmayın ve siz de biraz araştırın. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

29 Haziran 2020 Pazartesi

İzledim - My First First Love - Kdrama #Dizi


Adı: My First First Love
Tür: Romantik
Yaratıcı:Oh Jin-seok,Kim Ran
Sezon : 2
Bölüm Sayısı : 8 / 8
Yapım Yılı: 2019
Dili: Korece
Ülke: Güney Kore
Başroldekiler: Ji Soo, Jung Chae-yeon, Jinyoung, Choi Ri , Kang Tae-oh ,Hong Ji-yoon

Konusu:
Yun Tae-o'nun bir grup arkadaşı, çeşitli kişisel nedenlerle onun evine taşınır. Burada aşkı, arkadaşlığı ve daha pek çok şeyi birlikte yaşarlar.


Yorumum:
Tae-o Song-i ile çocukluğundan beri beraber büyüdükleri için herkes onların o yakınlıklarını sevgili olarak sandıklarından üniversite hayatlarına kadar bu böyle devam etmiş. Lakin sevgili değil de kardeş gibi düşündüklerinden işler biraz karışmış olabilir. :) Song-i babası öldükten sonra Tae onun tam destekçisi olmuş her anında. Song-i nin annesi de borçları yüzünden evi ve kızını terk edince, Song-i zor zamanlar geçirir evi de icraya gidince.. Oda'ya kalacak yere ihtiyacı olur. Tae-o nun da evin de boş oda var derken, aynı anda 3 kişi kapıda beliriverir :D Ve Tae anlamadan evine yerleşirler. Song-i tabi gururlu olduğu için o kalmaz çünkü Tae istemez onları diğerleri az buçuk yüzsüz oldukları için Song-i ise o geceyi parkta vs. yerlerde geçirir. Diğer arkadaşı Tae'ya gerçeği söyleyince oda orada yaşar ve diğer arkadaşalrıyla birlikte güzel dostluklar biriktirirler. Tabi aşk'da karmaşık olur. Ama bu yakın arkadaşlar birbirlerine zaten aşıktırlar ama itiraflar çok geç gelir. :)
İzlediğim en yüz güldüren, somurtturan dizilerden oldu. Sevdim 1 gün de bitirdim ben. İzlemediyseniz Netflix'den izleyebilirsiniz. :)