25 Haziran 2013 Salı

bu a ş k bitmez(!)








insan genede ister birini filmlerdeki gibi sevmeyi ama hep filmlerde olur. 
- canım nerden biliyorsun belkide vardır. 
Senin köyde sevgilin varmıydı ? 
- Yok, Hee vardı bir Fatma onuda kaçırdılar. Senin? 
Yok. 
- Yaşar keş ? 
Onu sevmedim ki, çünkü biliyorum oda beni sevmedi. 
- Yoo seviyordur. 
İnsan sevdigini anlamaz mı ? 
- Anlar mı ? 
Anlar. 
- Yapma yaa 
Bir kadın anlar. 
- Çok mu anlar ? 
Çok anlar.



Bu aşk bitmez, bu aşk bitmez. 
Ömür biter bu aşk bitmez. 
Sevgiyle bakan bu gözler yalan söylemez!


pardon tuzu uzatır mısınız? - evet, buyrun suratınız..



teki olmayan çorapları giymeyi severim
çünkü onlar aynı insanlar gibidirler
çiftlerini bulmaya adarlar kendilerini
en çok öyle güzeldirler sanki
ama uçları ya da topukları yıprandı diye eşlerini beğenmezler
sonra yeni çiftler arar bedenleri
severim onları
ayaklarım onları yadırgamaz..
ama başkalarına hep komik gelir 
birbirine benzemeyen iki çorabın ayaklarımda birbirine sarılması..

---
mutluluk kimin sözlüğünde inşa edilmiş bir titaniktir!?
neden buz dağı gibi durur aklımızda bir şuursuz boşluk!?
neden tatmin olamaz insan
bu kadar fazla dibine sarmış ayrılıktan sonra
bu kadar asidi kaçmış bakışların ardında?!
---

- pardon, tuzu uzatır mısınız? 
- evet, buyrun suratınız...

Emre Gürcan










onarım



Bana getirilmişti.
Kırdım. —
Nasıl oldu bilmiyorum: galiba sallantılı, dengesiz bir yere koymuşum, yeterince dikkat etmeden; 
sonra, ters bir hareket etmişim — düştü, kırıldı... 
Yeterince düşünmemiştim üzerinde, demek.
Elimdeki, artık, birkaç iri parça ile birsürü ufacığıydı; bazısı, neredeyse, kırıntı, kıymık — öyle, dağılmış duruyordu... 
Tek tek bir yere topladım hepsini: Yokolmamalıydı.
Gittim, uygun bir zamk aldım.
Geldim, hepsini bir kağıt üzerinde düzenleyerek, biraraya getirmeğe başladım: 
şu parça, buna uyuyor mu; ya, bu, şuna... 
Zamanla, parçaların kopma noktalarındaki dokularının; ve zamkın, tutma ve yapıştırma 
niteliklerini, öğrendim.
Bazı parçalarsa yapıştırılamayacak kadar ufaktı; onların bulunmaları gereken yerlerde boşluklar 
oluştu. 
Tek tek yapıştırdım, yapıştırabildiklerimi. Çok uğraştım.
Sonunda ortaya aslının eğri-büğrü bir simgesi gibi bir şey çıktı — ve, şu tümce: -



Dikkatsizlik ederek düşürup kırdığın — sevdiğin kişinin izlerini taşıyan; senin için değerli— bir 
nesneyi, parçalarını tek tek toplayıp, dikkatle —saatlerce uğraşarak— özel olarak aldığın zamkla 
yapıştırıp, ortaya, orası burası eksik-gedik, yamru-yumru bir şey çıkar— ama eskisinden de daha 
değerlidir artık; çünkü, şimdi, senin izlerini de taşıyordur. 



Başka bir şey yapamazdım.




Oruç Aruoba

Deliler Kanatlarından Vurulur Amelié



Çatlamış dudaklarına dokunarak başlıyorum yine her duaya 
ne zaman aralarından sızıp düş dolu bir geceye düşmek istediysem de 
ya adabı bozluluyordu kızıl gecenin 
ya da meleğin göğsündeki iri tümör 
göç yollarını gösteriyordu tanrıya. 

Ki biz daha Babil'in asma bahçelerine dalıp ham düşler tarifsiz aşklar toplayacaktık. 
Kim kovdu açlığına konan serçeyi? 
Şimdi 'iyi çocuktu' denerek anılmaya devam ediyor 
Babilin aklındaki son yeniçeri. 
Meleğin göğsündeki kutsal tümör 
terkedilmiş şatomun penceresinden sonsuza sarkan Rapunzel'in huzuru için uygun görüyor
kudretiyle yakan beyaz atlı bir mermeri. 

Ben dün gece o yük vagonuna tüm sırlarımı icra edip 
kendinden başka hiçbir çocuğu güldüremeyen palyaçonun gamzelerinde 
hâlâ canlı bir yanlarını aradım. 
Hâlâ gülebiliyorduk ne güzel! 
Ben dün gece o yük vagonunda 
son sevgilime mektuplar yazdım; 

'Bindiğin minibüste otomatik kapı çalışırken sakın basamakta durup beni düşünmeye kalkma. O kapı kutsal bir cin giyinip seni çarpmadan önce; birikmiş ev kiraları ve bir kaç birikmiş faturayı son meleğe kilitlemiş olmanın sevinciyle çoktan pılımı pırtımı toplayıp düşüncenden çok daha fiyakalı bir dişi düşünceye taşınmış olacağım.' 

Meleğin göğsünde kutsal tümör 
ve ona saplı bir yeniçeri süngüsü. 
Şimdi beni iyi dinleyin abiler ablalar; 
devrik bir cümlenin içinde aranan çatısız filler gibi koyu bir aaaata gebe bu özne olma güdüsü. 
Bu ünlem 
Bu bahar. 

En yakın hastanenin çok uzağında doğurmasaydı eğer beni annem inanın 
kendi yarıklarıma özlemden tampon yapmasını öğrenir 
sırlarımı bilet niyetine anlatmazdım o vagona. 
Benim ceseti güzel sevgilim 
ben aslında mezarının başında okuyabileceğim yeni bir dua öğretsinler diye yattım o kadınlarla. 
Şimdi toprağına sığınıp hepsinden özür dilerim. 


Meleğin göğsünden Allah'a yükselen kutsal tümör 
ahbab kılacak yine bu gece koca şehri sancılarla. 
... 


'Unut O'nu evlat' diye yazdı reçeteme doktor: 
Sabah öğlen akşam; aşk karınla. 



NECMETTIN TOPCU

kul'a-köle.




"arzuladıkça kulunum
arzulandıkça kölen"

Bedri Rahmi Eyüboğlu

uçurum - Ahmet Telli

18 Haziran 2013 Salı

o da beni sevsin.


Sen varken ona mı yalvaracağım, o da beni sevsin 
Rabbim, bunu anca sen yaparsın, 
Amin.

Ah Muhsin Ünlü.

durup durup dinliyorsam demek ki.



Bana bu şarkıyı ithaf eden adam, sen ne güzel bişeysin öyle! Bir şiir'de boğulacağımı sanırdım yanılmışım.
Seninle tanıştım, çünkü.
...

Yok mu dünyada sevip de söylemeyen..



Ne bölümdü ama, kırdı yıktı geçti!

15 Haziran 2013 Cumartesi

Aysel - Attila İlhan


Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.


Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim


Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.


Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.

Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum…

Attila İlhan